Sonbahar ve kış, şehir içi aktiviteleri için en doğru zaman.
Sergileri gezmek, seminer ve sempozyumlara katılmak, sinemaya gitmek ve daha
neler neler... Lacivertin bu ayki etkinlik sayfasında okuyup gitmeye karar
verdiğim Nişantaşı Bozlu Art’da ki
Server Demirtaş’ın ‘’Evvel Zaman Makinesi’’ sergisini dün gezdim.
Sergideki bütün
eserler, serginin adından da anlaşılacağı gibi mekanik. İlk eser mekanik bir
polyester çiçek. Adı ‘’makinenin mor çiçeği’’.
Hareketinin sonunda çok hafif bir koku yayıyor etrafa.
Hemen yanında ise, benim
sergide en beğendiğim eserlerden biri olan ‘’Can Sıkıntısı’’ var. Hani insanın canı
sıkıldığında dünyayı iki elinin arasına almak ister ya. Bana biraz onu
çağrıştırdı.
Bir başka eser ise Düşünen kadın makinası. Bu esere baktıkça hayalimde Dizlerimi karnıma çekip denizin kıyıya vurduğu bir noktada oturup düşünmek canlanıyor. bir de akşamüstü olsa...
‘’Dedikodu’’ sanatçı burada ince bir atıfta bulunmuş olmalı
ki makineler birbirinin kulağına fısıldadığında hepimizin çok sevdiği müzik
kutusu ezgisi vardır hani, işte o çalmaya başlıyor. Kısacası dedikodu nefsimize
nasıl da tatlı geliyor değil mi?
Serginin en büyük
parçası ‘’Gözler 2’’ adlı eser. Benim gözlerle ilgili çözemediğim bir problemim
var. Göz yapısı bana hep çok huylandırıcı gelmiştir açıkçası bu yüzden o esere
pek bakamadım ama sizin için fotoğrafladım.
Dilerseniz sergi 17
Ekime kadar devam ediyor gidip ücretsiz olarak gezebilirsiniz. 10 Ekim de ise sanatçı kendisi sergisini
anlatacakmış. Dilerseniz ona da katılabilirsiniz. Şimdilik bu kadar, bir başka etkinlikte görüşmek
üzere.
Uyarı: Blogumdaki fotoğraf ve yazıları
izinsiz ve kaynak göstermeden kullanmak Kesinlikle YASAKTIR!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder