Yaklaşık bir haftadır yazmıyormuşum. En son
yazdığım yazılarda da hep bir acı ve keder hakim. Bu gün biraz neşeli bir
konuyla geri dönüş yapayım dedim. Ve size bir yaştan sonra gelen hamur işi
sevdasını yazdım. O ne be mi diyorsunuz?
Be mi? Dur kibar olmadı bu, aman o konuyu başka zaman konuşuruz şimdi
asıl meseleye dönelim biz.
Daha önce bahsettim mi bilmiyorum ama ben baya
zayıfımdır. Yani size verebileceğim bir sırrım yok bu konuda ama kendimi bildim
bileli böyley(D)im. Ama sanırım yakında ‘’ay ben gençken 43 kiloydum kızımlı’’ cümleleri
kuranlardan olabilirim.
Diyorum ya eskiden hamur işini filan pek
sevmezdim. Doğum günlerimde bile yaş pasta almayın ben sevmiyorum derdim. Sonra
ne oldu biliyor musunuz?
....Bir kaç ay önce...
Ay bir dakika ya o börek mi?
Şimdi bir hamburger olsaydı da yeseydik -gece 11-. Canım ne istiyor biliyor
musunuz? Cipsli pijama partisi mi yapsak? Falan filan feşmekan ... böyle böyle cümleler kurmaya başladım.
Sonra her sokağa çıkışımda en zayıf
zamanlarımda bile dayanamayıp yediğim simit... ah o simitler... baya baya bu
cümleleri yazarken yutkunuyorum ben. Anlayın işte siz geldiğim kıvamı.
Oysa ben ortaokulda okul çıkışında aldığım bir
piko’yu -bir de diyet çikolatası- 2 saatlik yol boyunca yerdim. Oysa ben lisede
ilk teneffüste aldığım fıstıklı çikolatayı son teneffüste ancak bitirirdim. Ah bu ben, ah bu ben...
Hamur işi de nereden çıktı? O çayı ben
sevmeyecektim. O vitaminleri güç olsun diye içmeyecektim. Ayy ayy... Sonra
başlar tabi ‘’Şeyma sen maşallah toparlamışsınlı bıyık altı gülmeli cümleler. O,
için için ohhh işte böyle kilo alırsınlı bakışlar. O yılların zayıflığıma olan
düşmanı kilolar. Tartının durmak bilmeksizin yükselen rakamları.
Umarım sözlü anlatımımda yakalayabildiğim
samimiyeti sizlere aktarabilmişimdir, umarım az da olsa yüzünüzde bir gülümseme
oluşturabilmiştir bu cümlelerim.
Şakası bir yana öyle çok da kilo almadım yani
canım. Yani almışsam nolur zaten. Yani pardon da kime ne? Allah Allah....
fazlası zarar tabi...
Not: benimki bunca derdin arasında biraz gülmek amaçlı
bir yazı yoksa Allah kimseyi açlıkla imtihan etmesin. Dünyanın bir tarafında
açlıktan ölen çocuklar olmasa, ya da elimizden bir şeyler gelse de yardım etsek. Ne biliyim hayat işte kimisi öyle kimisi şöyle...
Uyarı:Blogumdaki
yazıları ve fotoğrafları kaynak göstermeden kullanmak esinlikle YASAKTIR!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder