15 Ekim 2015 Perşembe

Hayal Kurmak Üzerine

 Hayal kurmak bir meslek olsaydı. Şimdilerde richie rich olmuş sadece hafta sonları ülkeme uğrayıp,  geri kalan zamanlarda dünyayı karış karış geziyor olurdum.. Anlayacağınız öyle böyle hayal kurmam. Hayallerimi duysanız inanmazsınız. Yok valla inanamazsınız. Hayal kurmak bende alışkanlık gibi bir şey. Kimileri burcundan diyor da ben venüsle marsın hareketlerinden pek anlamıyorum. Bildiğim bir şey varsa kendimi bildiğimden beri hayal kurduğum.

 İlkokuldayken ‘’bir hayal kurma’’ yarışması yapmışlardı da birinci olmuştum. Tabi o zaman çocuğuz,  ‘’hayalleri neye göre değerlendiriyorsunuz ki yarışma düzenliyorsunuz hayaller yarışır mı?’’ gibi felsefi cümleler kurmayı, düzene baş kaldırmayı bilmiyoruz. Hayalimizi bir A4 kağıda yazıp vermiştik.
 8-9 yaşlarında bir kız çocuğunun hayali ancak pembeli olur sizlerinde anlayışla karşılayacağınız gibi. Benim ki de pembe ağaçlı bir şeylerdi heralde valla şimdi yalan olmasın, 12 yıl öncesini de çok net hatırlayamayacağım. Kimse o zamanlar bana erguvandan bahsetmiyor tabi. Bende pembe ağaçlar filan diyorum... Vel hasıl kelam sanırım jüride bilmiyormuş ki ödülü vermişler bana ya da benim hayalim şimdi hatırlayamayacağım kadar saf ve pembeymiş. Birinci olmak da güzel böyle adın duvarda yazıyor filan.  
 Ne demek istiyorum biliyor musunuz? Sizle iki laf etsek hayalperestin teki olduğuma kanaat getirecek kadar hayalperestimdir. Yıllar geçse de hala hayallerim var. Bana hayal kurmayı hatırlatan anılarım var. Defterlerim var. kalemlerim var. Ve sanki hayal kurmam için karşıma çıkan şeyler var. Bu kazak ya da pazardan aldığım fincanım gibi... Sahi hayal kurmadan nasıl yaşıyorsunuz. 
Bir ara da hayal kurmanın faydaları hakkında konuşalım mı? ne dersiniz?
I will always be a dreamer.
Her zaman bir hayalperest olacağım. (inşallah)
Uyarı: bloğumdaki yazıları ve fotoğrafları kaynak göstermeden kullanmak kesinlikle YASAKTIR!!
 Facebook.com/zamanedenemeleri
 instagram.com/symakrlkn

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder