17 Kasım 2015 Salı

Karaköy - Sirkeci - Eminönü


 ‘’Yok yok ben doğma büyüme İstanbullu olamam’’ dediğim günlerden birindeydim yine. Bir de Galata’daki merdivenlerin önünden geçtiğimde ‘’yok artık dünya bildiğin yuvarlakmış be kardeşim’’ dedim. Ayıp ediyorsun karşı yakaya gezmek için geçip de fıstıkla harikalar üreten amcama uğramadan döner miyim? Karaköy demişken grafitlilerini fotoğraflamadan da olmaz tabii.
 Erkek nüfusuna karşı bir başına direndiğim elektrikçi amca dükkanlarına da cevabımı buradan vermek isterim. Valla öyle yani geçiyordum da uğramış varsayın olmaz mı? Ama iyi kalpli yaşlı amca bana verdiğin kataloğu inan hiç unutmayacağım. İçindekiler nedir bilmesem de... neyse artık be... hayatımın ilk elektrikçi kataloğu sonuçta.
 Yolculuğum aynen yukarıdaki gibi başladı. Ne ben orada ne aradığımı biliyordum, ne de çevredekiler benim ne aradığımı biliyordu. Neyse ki öyle böyle samimi esnaf ama kuytu sokaklarda işimizi halledip İstanbul ile hayretleşme faslına geldik.
 İlk hayret nidamı meşhur galata merdivenlerini görünce attım. ‘’Aa bunların burada ne işi var.’’ Galata ile buranın ne alakası var. Meğer bura dediğim yer Galata’nın arkasıymış sonradan anladım. Bir dakika o zaman şurada bizim kızlarla geldiğimizde önüne yığıldığımız İş Bankası.
Gerçekten de oydu. 

 Yokuşu indikten sonra zaten Karaköy meydan. Hop bir tramvay iki durak Sirkeci. Közde kahve mi? Tamam olur. Peki. Doğu bank 1980-81 sezonu Beşiktaş posteri(hayret nidası2) ve Kuru kahveci Mehmet efendi. Sonra tekrar tramvay ve Karaköy’e geri. Yürü.Yürü Yürü....
 Birkaç sokağa bodoslama dalıp, büyüteç ve havuç açma kalem tıraşı, çakı gibi birbiriyle alakalı(!) şeyleri bir arada satan abileri de gördükten sonra istikamet, neyse söylemeyeyim sıradaki durağımızı canınız çeker. Başka yerdeki Güllüoğlu baklavalarıyla alakamız yoktur diyeyim. Siz anlayın.
 Bu kısmı ileriye saralım....
 Şimdi geldik Karaköy’ün ara sokaklarındaki grafiti avına. Malum grafiti ir dönemin illegal işleriyken şimdilerde ise belediyeler parayla yaptırtıyor. Öyleki turist çekmek için bile bir yol. Bakınız ben deniz yerli turist.
 Yetenekler sokağa taşmış vaziyetteyken, ekranda 5 sezondur Acun ne arıyor Allah aşkına deyip sizleri fotoğraflarımla selamlıyorum....
 Ayrıca bakınız elalem ekranlarda koca araya dursun tam bir İstanbul Beyefendisi ile tanıştım. 

UYARI:Blogumdaki fotoğraflar ve yazıları izinsiz kullanmak kesinlikele YASAKTIR!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder