27 Şubat 2015 Cuma

Mağduriyet....

 Devrimler kanlı olur. Darbeler, idamlar, müebbetler.... Koskoca İmparatorluktan Cumhuriyete geçiş. Kelebekler, çiçekler, şapkalar ve balolarla mı? Hayır... Keşke.... Ama... Çok daha farklı...

Öyleki darbelerle susturulan bir halk. Öyleki Adnan Menderesi asanlar... Öyleki Kenan Evren köşklerine girip de çıkamayanlar... Öyle ki zehirlenen devlet adamları... Faili meçhullar.... Konuşamayanlar.... Konuşturulmayanlar.... Ve halkın seçtiği milletvekilini meclisten kovanlar... 
Sonra kazandığı Üniversiteden atılanlar... Sokakta yürürken aşağılananlar... Zorla başı açtırılanlar... Fişlenenler... Unutulmayan acı veren anılar...
Öyleki Ben....
 28 Şubat darbesinde çocuktum ama büyüdüm o yasaklarla yaşadım. Ödül kazandım alamadım. Derece yaptım olmadı. Lise giriş sınavına bile sokmadılar. Hiç üniversite hayali kurmadım o yüzden. Yasak kalktı dedilerde inanmadık. Öyle ki bir gün bir baktım Üniversitedeyim. Bu benim hikayemin özetinin özetidir. 
Bambaşka bir açı...
Instagramdan tanıdığınız Takaziskas'la bu konuda konuştuk. O da tepkili. O da kızgın. Ama O, dönemi canlı canlı yaşayanlardan. Bir nev-i ablam. Onun bambaşka bir hikayesi var. Üniversite hocaları tarafından başı açık olduğu için örnek gösterilmiş başıörtülü arkadaşlarına. Modern kadın demişler. Sizde böyle olmalısınız demişler. Kendi ifadesiyle Onu arkadaşlarına mahcup etmişler. Aralarına nifak sokmaya çalışmışlar. O da benim gibi milyonlarca mağdurlardan sadece biri...
Peki Şimdi?
 Unutmamızı bekliyorlar. Yine mi aynı mevzu diyorlar. Yetti bu mağdur ayakları diyorlar. Ama ne biliyor musunuz
Unutursak Kalbimiz Kurusun...
Not: Katkılarından dolayı Takaziskas'a çok teşekkür ederim.
   Bu yazıyı kullanabilirsiniz çünkü mağduriyet duyulunca giderilir. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder