8 Ağustos 2014 Cuma

Temiz Sokaklar, Temiz Yarınlar


  Bugünlerde gazetelerin manşetlerinde, köşe yazılarında olan tek bir konu var. Pazar günü gerçekleşecek olan cumhurbaşkanlığı seçimi. Herkes kendi doğrularını yazıp çiziyor. Kimisi umutla bakıyor geleceğe, kimi ise kapkara bulutların ardından.
 Birde siyaset rüzgarının estiği günlerde nüks eden bir hastalığımız var. Adı "küfürbazlık". Birbiriyle polemiğe giren adaylar mı dersiniz; galeyana gelip ağzına sahip olamayan partililer mi yoksa sokaklara taşan küfürler mi? Şu yaşanan polemikler, potlar bir yana, siyasileri hedef alarak sokaklara yazılan küfürler öbür yana...
  Apartman duvarlarına, garaj kapılarına, yol tabelalarına hatta dükkan kepenklerine ve yollara yazılmış küfürler... İstanbul'un en lüks semtinde de rastlayabilirsiniz, ülkenin en ücra köşesinde de.
  Peki kim bu kadar kin ve nefret kusanlar? Sandıkta aradığını bulamayanlar mı? Aşırı fanatik particiler mi? Yoksa henüz reşit olmuş, geçtiğimiz yaz belli bir kesim tarafından övgüyle bahsedilen bizim nesil (90'lılar) mi?
  Hangi şıkkı ele alırsak alalım ciddi bir psikolojik vaka ile karşı karşıyayız. Olaylara ve kişilere olan tepkisini küfürlerle dile getiren bir toplum, tam da Amerikan  filmlerindeki gibi. Tam da dış güçlerin istediği gibi. Ahlaksız bir toplum.
 Amerika'ya özenmiş bir genç olmaktansa, Mevlana'nın sözünü hayat felsefesi haline getirmiş bir genç olmayı tercih edenlerdenim."Kalp deniz, dil ise kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur." Gelin denizleri temizleyelim. Küfürden, kinden, nefretten arındıralım.
  Boya alıp duvarları temizleyelim demiyorum. Sıra ona da gelecek bir gün ama ilk önce günlük hayatımızdan kaldıralım. Seviyesiz stand-up'ları izlemeyelim. Küfrederek gişe rekoru kıran filmlere gitmeyelim. Evde ediliyorsa ettirmeyelim. Kısaca gelin KÜFÜRLE SAVAŞALIM. Temiz yarınlar için...
INSTAGRAM: symakrlkn 
TWITTER: symkrlkn
FACEBOOK: Zamane Denemeleri
UYARI: Blogumdaki yazıları ve resimleri izinsiz kullanmak YASAKTIR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder